Kar tanesini mesken tutmuş, oynaşan iki kedi için yaşarım yalnızca ve lakin herkes bundan sebeplenir.

Dünyaya düşüşümün 31. yılı.

2005 doğumlu Berk ve 2014 doğumlu Deniz Gece ile omzuma aldığım çift yıldız, hayata kazandırdığım iki oğulla rütbe atlamış bir anneyim. Üstlerime selam olsun.

Bir dönem İsviçre’de yaşadım, ilk çocuğum Berk ile orada tanıştım. Hayatımın en dolu, verimli, koşturmalı ve en önemlisi kendini tanımalı yılları idi. Bekar bir anne olarak aynı anda hem meslek programlarına katılıp, hem çalışıp, hem şehrin bağlı olduğu belediyeye ait bir tiyatro grubunda sahneye çıkıp, hem de çocuk bakacak kadar enerji dolu ve zeki olmanın zirvesini yaşamış ilk ve tek dönemim. 🙂

Gerçeğin nerede durduğunu ve de yapay olanın nerede başladığını, “bunu biliyorsun sen” deyip uzak yerlerden memlekete dönünce oldukça yabancı olduğun reklam sektörüne giriş yaptım. Gece’nin gebeliğine kadar da bu sektörde aktif çalıştım.

En büyük hayalim saçlarımı rastalayıp ‘rainbowgathering’ bir yaşam olsa da metropolün göbeğine yuvalanmış, internet aleminin mecralarında sosyalleşmekteyim.

2011 yılında ‘gençlik serseriliği’ olarak başladığım Blogger’lığa halen tüm düzensizliğimle devam ediyorum. Bu ‘Karaladığım Hayat’a yediğim, içtiğim, giydiğimden ziyade duygularımı karalıyorum.

Şimdilerde biraz daha anne/çocuk üzerine kaymış gibi dursa da orası benim duygularımın volta attığı ufak bir avlu haline geldi.

‘Ne ekersen onu biçersin’ atasına kanıp her hasatı don yemiş, hayatın güzel ile eğlenceli arasında kalan ince çizgisinde yaşam sürdüren, gezmekten, seyahatten sonsuz keyif alan, muhabbetin geyiğini çayın sıcağını seven bir küçük kadıncağızım.