Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan panik yaratan açıklama! O bölgede 6.5’lik deprem olabilir

Günler öncesinden Simav bölgesindeki risklere dikkat çeken Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Habertürk ekranlarında yaptığı değerlendirmelerde, bu depremin daha büyük bir sarsıntının habercisi olabileceğine dikkat çekti.

Simav Depremi: İlk İzlenimler ve Bölgedeki Etkiler

Bugün saat 14:20 civarında gerçekleşen deprem, merkez üssü Simav olan ve 5,4 büyüklüğünde ölçülen sarsıntı, kısa süreli panik yarattı. Özellikle yüksek katlı binalarda yaşayanlar, sarsıntıyı yoğun şekilde hissetti. Uzmanlar, 5,0–5,4 büyüklüğündeki depremlerin genellikle daha büyük bir kırılmanın habercisi olabileceğini belirtiyor. Bu çerçevede Prof. Dr. Üşümezsoy’un açıklamaları, bölge için kritik önem taşıyor.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: “Bu, Büyük Depremin İşaretçisi Olabilir”

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Simav’da meydana gelen depremle ilgili şunları söyledi:

“Simav şehrinin altında bir fay düzlemi var. Bu düzlem üzerinde kırılmalar oluyor. 5.4’lük deprem, yapışmış, kilitlenmiş fay bölgesinin kenarlarında oluşan küçük yırtılmalardan biridir. 5,0–5,4 büyüklüğündeki sarsıntılar, ana kırılmanın çevresinde meydana gelen öncü depremlerdir.”

Üşümezsoy, depremin ana fay hattındaki kilitlenmiş bölgenin henüz kırılmadığını vurguluyor. Bu nedenle bugünkü sarsıntının “öncü nitelikte” olduğunu ve daha büyük bir depremin habercisi olabileceğini belirtiyor.

Fay Segmentleri ve Potansiyel Risk

Simav fayının yapısına dair açıklamalarda bulunan Üşümezsoy, fayın iki ayrı segmentten oluştuğunu ve her birinin yaklaşık 25–30 kilometre uzunluğunda olduğunu ifade etti. Bu segmentlerin 6,5 büyüklüğünde bir deprem potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Üşümezsoy, olası senaryoları şöyle aktardı:

“Fay segmentlerinden biri kırılırsa 6,5’lik deprem meydana gelebilir. Eğer iki segment birlikte kırılırsa bu, 6,7’lik bir depreme dönüşebilir. Tarihsel örnek olarak Alaşehir’de 1970 yılında 40 kilometrelik fayın kırılması sonucu 6,7–6,8 büyüklüğünde deprem oluşmuştu. Ben Simav ve Sındırgı bölgelerinde benzer bir riskin bulunduğunu daha önce de dile getirmiştim.”

Uzman, bu yapıların jeolojik olarak birbirine bağlı olduğunu ve küçük depremlerin, stresin birikmiş olduğu ana fay hattına işaret ettiğini söylüyor.

“Yırtılma Mekanizması ve Ana Deprem İhtimali”

Prof. Dr. Üşümezsoy, fayın davranışını günlük hayattan bir benzetmeyle açıklıyor:

“Avucunuzu birbirinize yapıştıralım. Bu avucumuzdaki yapışan bölge, fayın birbirine kilitlendiği alandır. Simav’ın altında da benzer bir kilitlenmiş alan mevcut. Bugünkü 5,4 büyüklüğündeki deprem gibi sarsıntılar, bu yapışan alanın kenarlarındaki küçük yırtılmalardır. Eğer bu yırtılmalar büyür ve ana fay hattına ulaşırsa, 6,5 büyüklüğüne ulaşabilecek ana deprem meydana gelir.”

Bu açıklama, Simav ve çevresinde yaşayan vatandaşlar için olası riskleri somut şekilde ortaya koyuyor.

Bölgedeki Tarihsel Depremler ve Stres Birikimi

Simav ve çevresinde, yakın geçmişte de büyük depremler yaşandığını hatırlatan Üşümezsoy, bölgenin jeolojik olarak sürekli bir stres altında olduğunu belirtti:

“2011 yılında Simav’da 5,9 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Jeolojik zaman diliminde 2011–2025 arası kısa bir süredir. Bugünkü deprem, bu sürecin devamı niteliğinde değerlendirilmelidir. Simav fayının ana kilitli bölgesi üzerindeki stres birikimi devam ediyor. Bu nedenle 5,4’lük deprem, daha büyük bir depremin habercisi olabilir.”

Bu değerlendirme, uzmanların bölgedeki halkı bilinçlendirme ve erken önlem almaya teşvik etme gerekliliğine işaret ediyor.

Vatandaşlara Öneriler ve Alınacak Önlemler

Deprem uzmanları, küçük depremlerin ardından büyük sarsıntı riskinin arttığı bölgelerde şu önlemlerin alınmasını öneriyor:

Ev ve iş yerlerinde acil durum planı hazırlamak

Deprem çantası bulundurmak (su, yiyecek, ilk yardım malzemesi)

Bina güvenliğini gözden geçirmek

Deprem sırasında güvenli alanlara yönelmek (masa altı, sağlam köşe)

Üşümezsoy da halkı panik yapmamaya çağırıyor ancak farkındalık ve hazırlığın önemini vurguluyor:

“Panikte olmak çözüm üretmez, ancak bilinçli ve hazırlıklı olmak, olası riskleri minimize eder. Simav ve çevresindeki halkımızın bu süreçte dikkatli olması gerekiyor.”

Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alıyor ve özellikle Ege ve Marmara bölgelerinde benzer öncü depremler sıklıkla görülüyor. Prof. Dr. Üşümezsoy’un açıklamaları, sadece Simav için değil, çevre iller ve genel olarak Batı Türkiye için de risk sinyali olarak okunmalı.

Jeofizik uzmanları, bu tür öncü sarsıntıların dikkatle takip edilmesi gerektiğini ve olası büyük depremler için halkın hazırlıklı olması gerektiğini belirtiyor.

KAYNAK SOURCE: HABER MERKEZİ