Ovacık fasulyesi, organik üretim yöntemleri ve Munzur Dağları’ndaki temiz su kaynakları sayesinde diğer bölgelerden ayrışıyor. Pişerken dağılmaması, kabuğunun sertleşmemesi ve yüksek protein ile lif değeri, hem yurtiçi hem de yurtdışında talebin artmasına yol açıyor.
Fasulye hasadı, ilçedeki tarımsal ekonomiye önemli bir gelir kaynağı sağlıyor. Özellikle hasatta çalışan kadın işçiler, hem aile bütçesine katkıda bulunuyor hem de yerel üretimin sürdürülebilirliğine destek oluyor.
Hasat sürecini yakından gözlemleyen kooperatif yetkilileri, haziran ayında ekilen fasulyelerin üç aylık sulama ve bakımın ardından eylül sonunda toplandığını belirtiyor. Kadın işçiler, tarlada sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor ve gün boyu süren zorlu bir sürecin ardından ürünleri topluyor.
Emine Sarıgöl, hasatta çalışmanın zorluklarını ve kazançlarını şöyle anlattı:
“Sabah 6’da tarlaya geliyoruz, eldivenlerimizi takıp fasulyeleri tek tek topraktan çekiyoruz. Çektiklerimizi yığın haline getiriyoruz. Daha sonra fasulyeler birkaç gün bekletilip patoza verilecek. Güneşin altında çalışmak zor ama başka geçim kaynağımız yok. Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz ki geçinebilelim. Kimsenin eline bakmadan, alnımızın teriyle kazanıyoruz.”
Gülten Sarıgül de üniversite okuyan çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için tarlada çalıştığını belirtti:
“2 tane üniversite öğrencim var. Birine yurt çıktı, diğerine çıkmadı. Kiralar yüksek. Sabah erkenden kalkıp tarlaya geliyorum, fasulyeleri topluyorum. Kuruduktan sonra patoza veriyoruz, tane haline geldikten sonra torbalarla eve götürüyoruz. Taşını ve otunu temizleyip satıyoruz.”
Bu açıklamalar, Munzur Dağları’ndaki fasulye üretiminin kadın emeğiyle şekillendiğini ve yerel ekonomiye doğrudan katkı sunduğunu ortaya koyuyor.
Ovacık fasulyesinin başarısındaki en önemli etkenlerden biri, katkı maddesi ve gübre kullanılmadan tamamen organik yöntemlerle üretilmesi. Sultan Opuz Şengül, üretim sürecini şöyle özetledi:
“Ekiyoruz, kurutuyoruz. Ondan sonra patoza veriyoruz. Patozdan sonra da tek tek eleniyor ve satılıyor. Fasulyemiz tamamen organiktir, hiçbir gübre ve katkı maddesi kullanılmıyor.”
Organik üretim, ürünün yurt dışı pazarlarda yüksek fiyatla alıcı bulmasını sağlarken, tüketici sağlığı açısından da büyük önem taşıyor. Özellikle Almanya, İsviçre ve Kanada gibi organik gıda talebinin yüksek olduğu ülkelerde Ovacık fasulyesi, yüksek fiyat ve talep ile öne çıkıyor.
Hasat edilen fasulyeler, öncelikle güneşte kurutuluyor. Kuruyan ürünler tarlada toplanıp patozda bitkisinden ayrıştırılıyor, ardından torbalar halinde evlere veya ambarlara taşınıyor. Saman kısmı ise kışın hayvan yemi olarak değerlendiriliyor.
Kadın işçilerin tek tek yaptığı el ayıklama işlemi, ürünün kalite standartlarını korumasını sağlıyor. Bu özenli süreç sayesinde Ovacık fasulyesi hem Türkiye’de hem de yurt dışında talep görüyor.
Kooperatifler ve üretici firmalar, ürünleri özellikle Almanya, İsviçre, Kanada, Belçika ve İngiltere’ye ihraç ediyor. Böylece yerel üretim, uluslararası pazara açılarak üreticilerin gelirini artırıyor.
Ovacık fasulyesi, hem tarım ekonomisine hem de kadın iş gücüne sağladığı katkıyla öne çıkıyor. Yerel üretim zincirinde:
Kadın iş gücüne istihdam sağlanıyor.
Üretim maliyetleri düşürülüyor.
Organik ürünler sayesinde yurtdışına ihracat imkanı doğuyor.
Tarımsal sürdürülebilirlik ve kalite korunuyor.
Uzmanlar, organik tarımın bölge ekonomisine uzun vadede büyük katkı sağladığını belirtiyor. Ovacık’taki fasulye üretimi, Munzur Dağları’nın bereketli topraklarını ve temiz su kaynaklarını doğru şekilde değerlendiriyor.
Organik Ovacık fasulyesinin kalitesi, uluslararası pazarlarda fark yaratıyor. Ürün:
Pişerken dağılmıyor, kabuğu sertleşmiyor.
Yüksek protein ve lif değeri içeriyor.
Kalitesine göre kilosu 120 ila 200 TL arasında alıcı buluyor.
Kooperatif yetkilileri, ürünün yurt dışına ihracatı sayesinde yerel üreticinin gelirinin önemli ölçüde arttığını vurguluyor. Bu sayede Ovacık fasulyesi, Tunceli’nin tarımsal markası haline gelmiş durumda.
KAYNAK SOURCE: Serhat Ozan YILDIRIM/OVACIK (Tunceli), DHA
Bu değişiklik, sınır kapılarında uzun kuyrukların ve pasaport kontrolünden kaynaklanan gecikmelerin önüne geçmeyi hedefliyor. Artık yolcular, yüz tanıma ve parmak izi teknolojileriyle hızlı bir şekilde sınırdan geçebilecek. Giriş/Çıkış Sistemi (EES) Nedir? EES, Schengen bölgesine giriş ve çıkış yapan AB üyesi olmayan vatandaşların biyometrik verilerini dijital olarak kaydeden bir sistem olarak tanımlanıyor. Pasaport yerine kullanılan bu […]
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), hafta sonu etkisini artıracak yağışlar için 6 ilde sarı kodlu uyarı yayımladı. Uyarı yapılan iller: Kocaeli, Sakarya, Düzce, Zonguldak, Bartın ve Karabük. Bu bölgelerde kuvvetli sağanak yağışlar ve yer yer gök gürültülü sağanaklar bekleniyor. Yetkililer, ani sel, su baskını, yıldırım ve ulaşımda aksama riskine karşı vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Yağış […]
Milli Eğitim Bakanlığı, son iki yıldır yürüttüğü çalışmaların ardından 4 yıllık zorunlu lise eğitimini yeniden şekillendirmeye hazırlanıyor. Bakanlık, sistemin öğrenciler üzerindeki yükünü azaltmak ve eğitimde esnekliği artırmak için “2+2 modeline” geçmeyi planlıyor. Yeni sistem, pazartesi günü yapılacak Kabine Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulacak. Neden değişiyor? Mevcut sistemde öğrenciler haftada yaklaşık 40 ders saati ders […]
Opel, Ekim 2025 kampanyalarını duyurdu. Marka, Corsa modeline özel 150.000 TL kredi, 12 ay vade ve yüzde 0 faiz oranı imkânı sunuyor. Bu kampanyayla birlikte aylık ödeme 12.500 TL olarak hesaplanıyor. Kampanya, 1 Ekim – 31 Ekim 2025 tarihleri arasında geçerli olacak. Kredi başvuruları, Opel ve Koç Fiat Kredi iş birliğiyle gerçekleştiriliyor. Kampanyadan yararlanmak isteyenler […]
Kia, Ekim 2025 kampanyalarını duyurdu. Şirket, Stonic modeline özel 200.000 TL kredi, 12 ay vade ve yüzde 0 faiz imkânı sunuyor.Bu hesapla aylık ödeme yaklaşık 16.666 TL oluyor. Kampanya, 31 Ekim 2025 tarihine kadar geçerli. Bu fırsat, Kia Kasko poliçesi yaptıran bireysel müşteriler için geçerli. Kredi başvuruları, Akbank, Garanti BBVA, Koç Finans ve TEB üzerinden […]
Marmara Denizi’nde son günlerde art arda depremler meydana geldi. İstanbul’da da hissedilen sarsıntılar, vatandaşlarda tedirginlik yarattı. 2 Ekim 2025: Tekirdağ Marmaraereğlisi açıklarında 5 büyüklüğünde deprem, İstanbul’da da hissedildi. 9 Ekim 2025, saat 13:33: Silivri açıklarında, 9,9 km derinlikte 3,6 büyüklüğünde deprem gerçekleşti. 23 Nisan’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası İstanbul’daki deprem riski gündemdeki yerini koruyor. […]