Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, Marmara Denizi açıklarında meydana gelen deprem yerin 6.71 kilometre derinliğinde kaydedildi. İstanbul, İzmir, Bursa, Edirne ve Balıkesir’de çok sayıda kişi sarsıntıyı hissetti. Vatandaşlar sosyal medyada depremi yoğun şekilde paylaşırken, kısa süreli panik nedeniyle sokaklara çıkanlar oldu.
Sarsıntının ardından akıllara “Bu deprem beklenen büyük İstanbul depreminin habercisi mi?” sorusu geldi. Konuya ilişkin farklı görüşler paylaşan uzmanlar, hem bölgedeki fay hatlarına dikkat çekti hem de kamuoyunu sakin olmaya çağırdı.
Deprem sonrası A Haber canlı yayınına bağlanan YTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, artçı sarsıntılara dikkat çekerek şunları söyledi:
“İzlemedeyiz. Bunun da artçıları olacak mı, olmayacak mı göreceğiz. Artçıların olması, bölgenin hâlâ canlı olduğunu gösterir. 4, 3 ve 2 büyüklüğünde sarsıntılar olabilir. Ancak bu büyüklükte bir deprem, İstanbul’da yıkıcı etki yaratmaz.”
Ersoy ayrıca, bu depremin Marmara’da beklenen büyük depremin enerjisini boşaltacak bir sarsıntı olmadığını vurguladı:
“Hayır, böyle bir özelliği yok. Marmara’da beklenen büyük depremin enerjisini alır demek doğru değil. Bu deprem yalnızca lokal bir hareket.”
Tutarlı öngörüleriyle bilinen Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise Habertürk canlı yayınına katılarak dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Üşümezsoy, 23 Nisan’da meydana gelen depremi hatırlatarak şunları söyledi:
“Silivri çukurunun batı kenarında meydana geldi. O zaman da söylemiştim; Silivri çukurunda beklediğim, kırılmamış fay üzerinde deprem olacağını bar bar bağırmıştım. İşte bu deprem, tam da o noktada gerçekleşti.”
“1912’de kırılan fay farklıydı. Bugün yaşanan sarsıntı Silivri ile Kumburgaz arasındaki fayda oldu. Avcılar tarafına uzanan daha büyük bir deprem ihtimali görmüyorum. Bu beklediğim depremdi. İstanbul’a doğru ilerleyen bir kırılma söz konusu değil, Silivri’ye doğru bir hareket var.”
SZC TV’ye konuşan deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, vatandaşları paniğe kapılmamaları yönünde uyardı.
“5.0 büyüklüğündeki deprem büyük bir deprem değildir. Halk ‘Acaba bunun arkasından İstanbul depremi mi gelir?’ diye düşünüyor ama bilime göre böyle bir şey yok. Marmara kıyısında yıkım etkisi yaratacak büyük depremler için henüz çok erken.”
Ercan, kendi geliştirdiği modele göre İstanbul’da yıkıcı bir depremin 50 yıl içerisinde olabileceğini öngördüğünü ifade etti:
“Kaygılanmaya gerek yok. Biz Afrika değiliz, Türkiye’de bilim gelişmiş durumda. 5 büyüklüğündeki deprem, büyük İstanbul depremiyle ilişkilendirilemez.”
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen ise Ekol TV’ye yaptığı açıklamada, 23 Nisan’daki depremle bağlantı kurarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu deprem, 23 Nisan’daki depremin batısında meydana geldi. Bu, bölgedeki gerilimin arttığını gösteriyor. Deprem tehlikesinin yüksek olduğunu bilim insanları uzun süredir söylüyor. Marmara kıyılarına yakın olması ve derinliği nedeniyle çok sayıda kişi tarafından hissedildi. Hasar olma ihtimali düşük ama kritik bir noktada gerçekleşti.”
Özmen ayrıca, Marmara Denizi içindeki gerilimin yüksekliğine dikkat çekerek, gelişmelerin sağlıklı şekilde takip edilmesi gerektiğini söyledi.
Deprem sonrası İstanbul’da ve çevre illerde kısa süreli paniğe yol açan sarsıntıda, can veya mal kaybı yaşanmadı. Uzmanlar, vatandaşlara doğru bilgi kaynaklarını takip etmeleri ve söylentilere itibar etmemeleri çağrısında bulundu.
Deprem gerçeğiyle yaşayan İstanbul’da özellikle “beklenen büyük deprem” endişesi, her sarsıntı sonrası gündeme geliyor. Ancak uzmanların ortak görüşü, 5.0 büyüklüğündeki bu depremin tek başına büyük İstanbul depreminin habercisi olmadığı yönünde.
KAYNAK SOURCE: HABER MERKEZİ
Kekik suyunun en dikkat çekici özelliği, antiinflamatuar etkisidir. Eklem ağrıları, romatizma, ciltteki kızarıklık veya şişlik gibi iltihap durumlarını hafifletir. Ayrıca, kronik yorgunluk hissine neden olan hücresel oksidasyonu da engelleyerek enerji dengesini korur. Sindirim Dostu Etkiler Kekik suyu sindirim sistemi üzerinde çok yönlü faydalar sağlar: Mide asidini dengeler, şişkinlik ve gaz sorunlarını azaltır. Bağırsak hareketlerini düzenleyerek […]
İngiltere merkezli What Car? dergisi tarafından yapılan son araştırmada, 30 bin sürücü oy kullandı ve 2025’in en güvenilir otomobilleri belli oldu. 30 Bin Kişilik Ankette Ortaya Çıkan Sonuçlar Araştırma, farklı yaş gruplarından sürücülerin son 12 ay içinde yaşadıkları arızaları, bakım deneyimlerini ve memnuniyet oranlarını baz alıyor. Sonuçlara göre atmosferik motorlu ve sade yapılı modeller hâlâ […]
Usta, özellikle Memlük dönemine dayanan “Çeşm-i Bülbül” ibrik modelini el işçiliğiyle üretiyor ve bu nadide eserler 100 bin TL’den satışa sunuluyor. Kamil Şingin ve Geleneksel Bakır İşçiliği Mesleğe çocuk yaşlarda başlayan Kamil Şingin, 45 yıldır Gaziantep’te bakır işçiliğini sürdürüyor. Şingin, eserlerine sanatsal bir boyut kazandırarak, geleneksel bakır ibriklerin modern koleksiyonlarda da değer görmesini sağlıyor. Ustanın […]
“Yaşayan Adalarımız” adlı proje, hem yerel ekonomiyi desteklemeyi hem de kültürel mirasın korunmasını amaçlıyor. Program kapsamında, adalara taşınmayı kabul eden bireyler yenileme masraflarına göre maksimum 84 bin euro (yaklaşık 4 milyon TL) hibe alabilecek. “Yaşayan Adalarımız” Projesi Nedir? İrlanda’nın kıyı adalarında yıllardır süren nüfus azalması, yerel yaşamı ve kültürel dokuyu tehdit ediyordu. Hükümet, bu durumu […]
Zeybekçi, emeklilik yaşının Anayasa değişikliğiyle kalıcı biçimde yükseltilmesi gerektiğini vurguladı. Mevcut Sistem Sürdürülebilir mi? Zeybekçi, Ekonomim gazetesine verdiği röportajda mevcut sistemin sürdürülebilir olmadığını belirtti. “Emeklilik yaşı çok düşük. Bu konuda, gelecek nesillere ihanet denebilecek bir durum söz konusu. Emeklilik yaşıyla ilgili bir düzenleme şu an yok ama yapılmalı mı? Evet, kesinlikle yapılmalı. Ve bir daha […]
Son değerlendirmelere göre, 4 il turuncu, 16 il ise sarı kodla alarm seviyesine geçirildi. Türkiye’nin batı kesimlerinde gök gürültülü sağanaklar, ani sel ve su baskını riskini beraberinde getirecek. Yağışlar Başlıyor: Batıdan Gelen Hücre Etkisi Güçlü Geliyor Meteoroloji uzmanlarına göre, Türkiye’nin batısında atmosferik koşullar “konvektif hücre” yapısına dönüyor. Bu durum, yerel ve kısa sürede yüksek miktarda […]